Nurmektebinde zaman farklı yaşanır. Nurmektebinde aslında bizim için çok kıymetli olan ama bizim bir türlü kıymetini anlayamadığımız zaman kavramının değerini anlayacak ve zamana değer katacaksınız.Nurmektebinde zamanınız Değerlidir.

10 Eylül 2008 Çarşamba

Beşinci Mes’ele

Beşinci Mes’ele

Meşhurdur: “Cehennem yer altındadır.” Fakat biz ehl-i sünnet ve cemâat kat’an ve yakînen yerini tayin edemeyiz.

Lâkin zâhir olan tahtiyettir ve yer altında olmasıdır. Buna binâen derim: Şecere-i Tûbâ gibi olan hilkat-ı âlemin sâir nücumları gibi bizim küremiz dahi bir semeresidir. Semerenin altı o ağacın umum ağsanı altına şâmil olur. Buna binâen Cehennem yer altında o dallar içindedir. Nerede olsa yeri vardır. Tahtiyetin mesafesi uzun ve ittisali iktiza etmez. Hikmet-i cedidenin nokta-i nazarında, ateş ekser kâinata müstevlidir. Bu hal arka tarafında gösterir ki: Bu ateşin asıl ve esası ve nev’-i beşer ile beraber ebede giden ve yolda refakat eden Cehennem, bir gün perdeyi yırtacak, hazır olun diyecek, meydana çıkacaktır. Bu noktada dikkat isterim...

Sâniyen: Kürenin tahtı ve altı merkezi ve dâhilîsidir. Bu noktaya binâen küre-i arz şecere-i zakkum-u Cehennem’in çekirdeğiyle hamiledir. Günün birinde doğacaktır. Belki fezada tayaran eden Arz öyle bir şeyi yumurtlayacaktır ki, o yumurtada Cehennem tamamıyla olunmaz ise.. başı veya diğer bir a’zası matvî olarak tazammun etmiş ki; yevm-i kıyamette derekât ve a’zayı sâiresiyle birleşecek, dev-i acib-i Cehennem, ehl-i isyana hücum edecektir.

Yâhu!.. Kendin Cehennem’e gitmezsen hesab ve hendese seni oraya kadar götürebilir. Her otuzüç metrede takriben bir derece-i hararet tezayüd eylediğinden, merkeze kadar iki yüz bin dereceye yakın hararet mevcûd oluyor. Bu nar-ı merkeziyenin bizim galiben bin dereceye baliğ olan ateşimizle nisbeti iki yüz def’a olduğu gibi meşhur hadîsteki: “Cehennem ateşi ateşimizden iki yüz def’a daha şediddir” olan nisbetin aynını isbat eder.


Hem de Cehennem’in bir kısmı zemherirdir. Zemherir ise bürudetiyle yandırır. Hikmet-i tabiiyede sâbittir ki: Ateş bir dereceye gelir ki, suyu buz eder. Harareti def’aten bel’ ettiği için, bürudetle ihrak eder. Demek umum meratibi ihtiva eden ateşin bir kısmı da zemherirdir.

Tenbih: Ma’lûm olsun ki: Ebede namzed olan âlem-i uhrevî fenâ ile mahkûm olan bu âlemin mekayisiyle mesaha ve muamele olunmaz. Muntazır ol. Üçüncü Makale’nin âhirinde âhiret bir derece sana arz-ı didar edecektir...

İşâret: Umum fünûnun gösterdiği intizamın şehâdetiyle ve hikmetin istikra-i tâmmının irşâdıyla ve cevher-i insaniyetin remziyle ve âmâl-i beşerin tenahîsizliğinin îmasıyla yevm ve sene gibi çok enva’da olan birer nevi kıyamet-i mükerrerenin telmihiyle ve adem-i abesiyetin delâletiyle ve hikmet-i ezeliyenin telvihiyle ve rahmet-i bîpâyan-ı İlâhîyenin işâretiyle ve Nebiyy-i Sâdık’ın lîsan-ı tasrihiyle ve Kur’ân-ı Mu’ciz’in hidâyetiyle, Cennet-âbâd olan saâdet-i uhreviyeden nazar-ı aklın temâşâsı için sekiz kapı, iki pencere açılır.



Hiç yorum yok: